Dünyada yeni tip koronavirüs salgını devam ederken vaka ve ölü sayısında gün geçtikçe büyük artış yaşanıyor. Dünyaca ünlü Türk kalp doktoru Prof. Dr. Mehmet Öz koronavirüs salgınına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Öz; salgının ne zaman biteceğine, aşı çalışmalarının sürecine, alınan ve alınması gereken tedbirlere ilişkin konuştu.
Milliyet'ten Ali Çınar'ın Prof. Dr. Mehmet Öz ile yaptığı röportaj şu şekilde:
- Koronavirüs salgını ne zaman bitecek?
Virüs yeni olduğundan, ne zaman yavaşlayacağı veya tamamen biteceğini tahmin etmek şu an çok zor. Nisan ve Mayıs ayında sosyal mesafe kuralları koronavirüs sayısını etkileyecek ve yayılmasını yavaşlatacaktır. Bazı sağlık uzmanları, havanın ısınmasıyla (Mayıs-Haziran-Temmuz) virüs yayılmasının yavaşlayacağını düşünüyor. Çünkü virüs kabaracak ve havada dolaşmayacak. Ancak havaların soğumasıyla virüs dönebilir. O nedenle sağlık sistemi buna hazırlıklı olmalı!
- Aşı çalışmalarında bir umut var mı?
Bazı firmaların aşı çalışması yapması güzel haber. Ancak 12-18 ay arasında aşının hazır olacağını tahmin ediyorum. Çünkü aşının güvenliği ve etkisinin ispatlanması lazım. Birden fazla klinik deneme içerdiği için 12-18 aydan önce aşı zor.
"PLAZMA TEDAVİSİ VİRÜSLE SAVAŞMA İMKANI SUNMAKTA"
- Şu aralar gündeme gelen "plazma tedavisi" hastalarda işe yarıyor mu?
Plazma tedavisi, bağışıklık sistemi tarafından virüse saldırmak için üretilen antikorların (proteinler) hastalıktan iyileşmiş olan insanlardan alınıp, virüsü henüz geçirmemiş olan insanlara aktarılması anlamına gelmekte. Bu da enfekte olunması halinde virüsle savaşabilme imkanı sunmaktadır.
Dünyadaki birçok tıbbi sağlık merkezi plazma tedavisinin çalışıp çalışmayacağıyla ilgili deneyler yapıyor. JAMA'nın (Amerikan Tabipler Birliği Yayını) umut verici raporu da bunu destekliyor.
"ABD'DE 100-240 BİN İNSAN ÖLEBİLİR"
- Sizce 100 bin-240 bin ABD'linin ölme ihtimali olduğu açıklamaları ne kadar gerçek?
Maalesef, böyle bir ihtimal olduğunu düşünüyorum. Bu tahminler ABD'nin önde gelen uzmanları tarafından söylendi. Eğer insanlar Dünya Sağlık Örgütü, Amerikan Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü önerilerini izler, yerine getirirse, yüksek ölüm oranlarının olmasını engelleyebiliriz.
- Maske takılması konusunda düşünceleriniz nedir?
Türkiye'de sokağa çıkıldığında maske takılması zorunluluğu başladı. Salgının ilk günlerinde 'Hasta olduğunuz zaman maske takın' diyorduk. Maske takılması doğru bir karar. Çünkü Kovid-19 ile enfekte olanların yüzde 50'si asemptomatik. Yani herhangi bir belirti göstermiyor. Fakat bu kişiler hastalığı taşıyabiliyor. O yüzden maske konusunu tüm dünya yeniden gözden geçirdi. Daha önce hastanedeyken maske takmanızı öneriyorduk ancak yeni veriler bu kuralı değiştirdi. Virüsün bu kadar hızlı yayılmasının sebebi semptom göstermeyen taşıyıcılar olabilir. Bu nedenle tüm kapalı ve açık alanlarda herkesin yüz maskesi takması gerekiyor. Maske takarak hem kendinizi hem de karşınızdaki insanı korursunuz. Ayrıca maske takmak ellerinizle yüzünüz arasındaki teması da azaltacaktır. O yüzden mümkün olduğunca evde kalın, çıkmanız gerektiğinde de maske takın ve en az 20 saniye ellerinizi yıkayın. Maskenizi doğru kullanın. Lastiğinden kulağınıza takın ve aynı şekilde çıkarın. Maskeyi çıkarırken ağzınıza burnunuza dokunmayın. Maskelerinizi atmanız gerektiğinde çöp kutularını kullanın, böylece çevre hijyenini de korumuş olursunuz.
- İnsanların kendilerini korunması için neler tavsiye edersiniz?
İlk yapılması gereken şey sosyal mesafe. Şu anda bir aşı yok ki dağıtalım. O nedenle virüse karşı en iyi silahımız evde kalmak, kalabalık ortamlardan uzak durmak ve 2 metrelik mesafeyi korumak. Örneğin, markete gittiğinizde bile... Ayrıca hijyenik önlemleri de almak gerekiyor. En az 20 saniye ellerin yıkanması, evdeki dokunulan yüzeylerin günde birkaç kez silinmesi gibi...