Dün akşam Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'deki koronavirüs salgınıyla ilgili açıkladığı normalleşme süreci hakkında YÖK, üniversitelerde işleyecek sürecin detaylarını paylaştı.
YÖK'ün süreçle ilgili açıklaması şu şekilde:
"Devletin ilgili kurumları tarafından 1 Haziran 2020'den itibaren 14 gün boyunca Kovid-19 salgınının kontrol altına alındığının ve kesin düşüşe geçtiğinin beyan edilmesi koşuluyla, 15 Haziran 2020 tarihinden sonra üniversitelerimizde de normale dönüşün ilk aşaması bu şekilde tedrici olarak başlayacaktır.
"KAMPÜSLERİMİZ KAPALI OLMASINA RAĞMEN EĞİTİM ÖĞRETİM DURMADI"
YÖK olarak bu süreçleri "güçlü koordinasyon, esnek yönetim, yetki paylaşımı" anlayışı içerisinde sürdürmekteyiz. Bu şekilde kampüslerimiz kapalı olmasına rağmen eğitim öğretim pek çok ülkenin aksine durdurulmamış olup dünyadaki iyi örneklerde olduğu gibi dijital ortamda farklı süreçlere evrilerek sürdürülmektedir. Diğer bir ifade ile akademimiz hocası ve öğrencisi ile birlikte öğretmeye ve öğrenmeye devam etmektedir.
"ÜNİVERSİTELERİMİZ ÖĞRENCİ MERKEZLİ BİR YAKLAŞIM BENİMSEMELİDİR"
Elbette akademik takvim belirlenirken öğrencilerimizin önemli bir kısmının yurtlarından ayrılmış olması, seyahat imkânları, psikolojik durumları ve derse uyum sağlayabilmenin sosyal koşullarının hazır olup olmaması gibi etkenlerin yanı sıra aynı zamanda eğitim öğretim süreçlerinin büyük kısmının dijital imkânlarla yürütülüyor olması ve yeniden örgün öğretime döndürülmesinin zorlukları gibi hususların da göz önünde tutulması gerektiği ortadadır. Özellikle bu yaşanılan süreçte üniversitelerimizin öğrenci merkezli bir yaklaşımı benimsemesi gerekmektedir. Bu vazgeçilmemesi gereken esastır.
"BU SÜRECİ ÖĞRENCİLERİMİZİ TEDİRGİN ETMEDEN SÜRDÜRECEĞİZ"
Üniversitelerimizin Kabinenin normalleşmeye yönelik takvimi doğrultusunda 15 Haziran 2020'den itibaren önümüzdeki dönemin akademik takvimini belirlerken bu hususlara dikkat edeceği malumdur. Bu dinamik süreçte YÖK olarak da; şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da öğrenciyi merkeze alan bir yaklaşım ile bu sürecin sürdürülmesini önemsiyor ve kararlarımızda buna dikkat ediyoruz. Dolayısıyla bu normalleşme sürecinin aşamalarının da YÖK ve üniversiteler tarafından, öğrencilerimizi tedirgin etmeyecek tarzda sürdürüleceğini açıklamak isteriz."