22 Ağustos 2020
Antalya'nın Serik ilçesinde kızının düğünü için barıştığı eşi Metin Çağın (41) tarafından bıçaklanarak öldürülen Dudu Çağın'ın (40) ailesi konuştu. Aile Dudu Çağın'ın hunharca katledildiğini söylerken, baba Durmuş Kara; katilin, kızını "sürpriz yapacağım" diyerek eve götürdüğünü ve orada öldürdüğünü söyledi.
KIZININ DÜĞÜNÜ İÇİN BARIŞMIŞTI
7 çocuk annesi Dudu Çağın ile Metin Çağın, bir süre önce ayrı yaşamaya başladı. Dudu Çağın, geçtiğimiz aylarda hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı Metin Çağın ile bir hafta önce, olaydan bir gün önce kızının akşam yapılan düğünü için barıştı. Ancak çift arasında henüz bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Metin Çağın, tartışma sırasında Dudu Çağın'ı boğazından ve vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklayarak öldürdü, ardından kaçtı.
BİLEREK VE İSTEYEREK ÖLDÜRDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ
Polisin her yerde aradığı şüpheli koca Metin Çağın, 20 Ağustos perşembe sabahı, Antalya- Serik Karayolu'nun Cumalı mevkisinde otostop çekerken yakalandı. Kara ve arkadaşları yüzünde maske olan bitkin haldeki Metin Çağın'ı yakalayıp, polisi aradı. Antalya merkeze gitmek üzere otostop çektiği belirlenen Metin Çağın, gelen polis ekiplerince gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Metin Çağın, savcılık sorgusunun ardından çıkarıldığı nöbetçe mahkemece tutuklandı. Metin Çağın'ın savcılık ve mahkemedeki ifadesinde, eşini kıskançlık yüzünden bilerek ve isteyerek öldürdüğünü söylediği öğrenildi.
9 AY AYRI KALDILAR
Dudu Çağın'ın acılı ailesi yaşanan olaylarla ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunurken, Dudu Çağın'ın hunharca katledildiğini belirterek, Metin Çağın'ın idam edilmesini istediklerini söyledi. Gözyaşlarını tutamayan anne Şerife Kara, "Yılbaşında kızım küs geldi, 9 ay evimde kaldı. Buralarda çiçeklerle uğraştı. Daha sonra buraya benim kızım ev yaptırdı. Dünürü tuğlasını aldı, eniştesi kredisini çekti. İyi kötü kapısını penceresini yaptırdı. İçine girdi. Televizyon aldı. Çocuklarına lüks baktı. 'Anne 20 senedir evliyim hayatımda en rahat bu 9 ay yaşadım' derdi. Her gün ekmeğini biz kapısına asıyorduk" dedi.
"SABAHA KADAR BAŞINDA BIÇAKLA BEKLEDİ"
Ablası Nergiz Yılmaz, "Kardeşim 17 yaşında kaçarak evlendi. Çok sevdi. Kayınbabasının eviyle yan yanaydı, bir odaya oturttular. Birkaç sene iyi yaşadılar. Ondan sonra hep ablamı kıskandı. Yoldan kim geçtiyse kıskandı. Akrabalarımızdan, eniştesinden kıskandı. Hep perdeleri kapatırdı. Kimseye göstermedi, hiçbir yere bırakmadı. Kendisi çalışmadı. Kız kardeşim çalışıyordu. Sabaha kadar başında bıçakla bekledi. İşe göndermedi. Çocuklar hastalandı doktora götürmezdi. En sonunda dayanamadı. Hep buraya kaçıp geliyordu. Ablamın peşinden gelip, yalvarıp yakarıp geri götürüyordu. 'Tamam biz bir daha deneyelim belki insan olur' diyordu. Kendimiz götürüyorduk" diye konuştu.
"SÜREKLİ ETRAFINDA DOLANIYORDU"
Çocukların yemeklerini her gün kendilerinin verdiğini belirten abla Nergiz Yılmaz, şöyle devam etti: "Üstünü başını biz alıyorduk. 'Sen çalışmazsan çalışma ama çocuklarının başında dur benim bacım çalışsın sana da baksın çocuklarına da baksın hepinizi beslesin' diyorduk. Ona da izin vermiyordu. Hiç çocuklarını önemsemiyordu. Büyük kızlarını çalıştırıyordu kendisi karısı ile evde oturuyordu. Ben bacıma kredi çektim, yardım ettim. Abim, babam yardım etti. Çalıştırdık, evini yaptırdık. '1 ay önce bacım git evinde otur' dedik. Sürekli bacımın etrafında dolanıyordu. 'Bacıma zarar vereceksin' diyerek kovuyorduk. Gidiyordu 5 dakika dolanıp geri geliyordu."
"HEM PATRONUNU HEM BACIMI DÖVMÜŞ"
Abisi İsa'nın 'gel bacım biz seni kocanla barıştıralım' dediğini söyleyen abla Nergiz Yılmaz, "'Belki barışınca sana bir şey yapmaz' dedi. En son pandemiden önce bir otele işe soktuk. Yaşlı bir patronu vardı getirip götürüyordu. Tepede elinde bıçakla önünü kesmiş. Bütün çocuklarını toplamış. 'Gelin kurban keseceğim' demiş. Hepsini götürmüş. Çocuklar sevine sevine 'hayvan keseceğiz' diyerek gitmişler. Bir bakmışlar annelerinin önünü kesmiş. Hem patronunu hem de benim bacımı dövmüş. Çocuklar ağlayarak bizim yanımıza koşup, geldiler" dedi.
DÜĞÜN İÇİN BARIŞTILAR
Çocuklarının düğününden 1 hafta önce abisinin 'gel bunları barıştıralım' dediğini söyleyen Yılmaz, "'Tamam' dedi, birleştirdik. Akşam düğün yaptık. Hep beraber eğlendik. Sabah oldu abim kendi çalıştığı otele yanına işe katmış. Yanında işçi olarak çalıştırmış. 'Hep eşini çalıştıracağım kardeşim. Sen otur evinde çocuklarına bak' dedi. Sabah Metin'i işe götürmüş" diye konuştu.
"SÜRPRİZ YAPACAĞIM" DİYEREK KANDIRMIŞ
Olayın oluş şeklini anlatan baba Durmuş Kara ise şöyle konuştu: "Aşağıda düğün oluyor. Salı günü otelden çıkışta serviste oğluma 'Ben salı pazarında inip tıraş olacağım' demiş. Ben işteydim. O şerefsiz geliyor. 'Hadi aşağıya eski evine gidelim' diyor. Kızım da 'ben gelmem' diyor. 'Sana önemli sürprizim var' diyor. Kucağında en ufak oğlu var. Onu kızıma veriyor. Torunum babasının şeklini beğenmiyor. Çocuk anlatıyor. 'Ağzında köpük vardı gözleri az dönük gibi korktum' diyerek hemen ablasının yanına gelerek 'abla koş babamın durumu iyi değil' demiş. O sırada bu da kızımı almış 'sürpriz yapacağım' diyerek eski evine götürmüş. Evde çeşmeleri açıyor. Kapıyı kilitliyor. Evin 2 odası var. Bir odanın penceresi, kapısı yok ne kadar bağırsan da çağırsan da dışardan duyulmaz. Oraya sokuyor. Bütün çamaşırlar yerde seriliymiş. Tahminime göre 'o çamaşırları alın' deyip de kızım toplamak için yere eğildiğinde arkadan boğazına bıçağı vuruyor. Hatta kızım da bıçağı tutmaya çalışınca ellerini kesmiş bıçak. O zamana kadar kızım bağırmış. 'Sedefim gel beni kurtar' demiş. Torunum da kurtar deyince buradaki evde sanıp buraya koşturmuş. Direkt oraya gitseymiş. O buraya gelmiş. Burada bulamayınca iki bacı aşağıya koşuyor. Onlar varıncaya kadar analarını kesik vaziyette buluyorlar. 7 çocuğu yetim kaldı. Yapacak bir şey yok. Anneleri bu kızım oldu şimdi. 7 tane çocuğu birden öldürdü. Bundan sonra babaları, dayısı, anneleri, teyzesi. Ben bu adamın idam edilmesini istiyorum."