ZORUNLU OLMADIKÇA EV ZİYARETİ YAPMAYIN

Dünya üzerinde şu anda 59 milyon civarında PCR ile doğrulanmış vakanın mevcut olduğunu belirten Doç. Dr. Kayıpmaz, “Burada önemli olan, mümkün oldukça görüşmelerin süresi kısaltılmalı. Zorunlu bir ev ziyareti yapmak gerekiyorsa da burada ziyaret ettiğimiz veya işini gördüğümüz büyüklerimizle teması en az sürede tutmalıyız. Siz maskeler takılmış dahi olsa, kötü havalandırılmış kalabalık bir ortamda uzun süre kalırsanız; örneğin 2 saat yerine 4 saat kalırsanız veya 45 dakika yerine 90 dakika kalırsanız, burada da sizin pozitif bir kişiden hastalığı kapma ihtimaliniz yüksek. Evler kış olmasına rağmen sık sık havalandırılmalı” ifadelerini kullandı.

ACİL HALLERDE ACİL SERVİSE BAŞVURMAK KARANTİNA İHLALİ DEĞİL

Covid-19 testi pozitif çıkan kişinin temaslıları ile birlikte karantinaya alındığını hatırlatan Bilim Kurulu Üyesi Kayıpmaz, bu süre zarfında acil ihtiyaç halinde, acil servislere gitmek için evden çıkmanın karantina ihlali olmadığını vurgulayarak, “Burada takipler de gerçekten aile hekimlerimizin çok büyük emekleri ile sürdürülüyor. Bu esnada eğer bu kişilerde hastalığa bağlı veya hastalığa bağımsız karantina süresince herhangi bir acil durum gelişirse onların hastanelerin acil servislerine başvurması durumunda evden çıkmaları karantina ihlali olarak sayılmamaktadır. Bunun özellikle altını çizmekte fayda var. Burada kendi imkanları olanlar, araçları olanlar maskelerini takarak sağlık kuruluşlarına başvurabilirler. Zaten sağlık kuruluşlarından aldıkları durumu bildirir raporla da bunu belgelendirmiş olurlar. Trafikte veya herhangi bir denetlemede bu belgeleri ibraz ettikleri zaman herhangi bir cezai yaptırımla da karşılaşmazlar. Yani acil hallerde hastanelerin acil servislerine gitmek üzere evden çıkmak bir karantina ihlali sayılmamaktadır” şeklinde konuştu.

SALGIN KONTROLÜNDE 100 YILDIR DEĞİŞMEYEN 3 KURAL…

Aşı haberlerinin salgının kontrolü açısından çok ümit verici olduğunu ancak bu durumun şu an insanlarda bir rehavet oluşturmaması gerektiğini vurgulayan Kayıpmaz, sözlerini şöyle bitirdi:

“Kısa vadede özellikle de önümüzdeki kış aylarının yoğun geçtiği ve salgın hızının yukarıya doğru gittiği dönemde, aşılardan ümit beklemek veya aşılar nasıl olsa gelecek diye tedbirleri aksatmak kesinlikle olmamalı. Bizim aşılar yaygın kullanıma girinceye kadar elimizdeki en güçlü silahlar tedbirimizdir. Bunlar nedir hep birlikte söylüyoruz; maskemizin burun aşağısına inmemesi, kişiler arasındaki fiziki mesafenin korunması, kalabalıklardan kaçınmak, özellikle kışın kapalı alanlarda kesinlikle korunması da buna dahildir. Temizlik kurallarına dikkat etmek, ellerimizi sık sık yıkamak ve ellerimizi yıkayamayacağımız durumlarda da yanımızda küçük bir şişe dezenfektan veya kolonya gibi alkol bazlı bir temizleyici bulundurarak ellerimizin temizliğini sağlamaktır. Bu salgınların kontrolünde 100 yıldır değişmeyen 3 temel kuraldır” diye konuştu.