Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'de en uzun kıtasal kıyı şeridine sahip ülke olan Türkiye'nin, kendi kıyılarına hapsedilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, "Türkiye'nin ve Kıbrıs Türklerinin parçası olmadığı hiçbir girişimin başarıya ulaşması mümkün değildir." dedi.
Çavuşoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Dışişleri Bakanlığı ve ilgili kurumlarının 2021 bütçesinin sunumunu yaptı.
"BM Güvenlik Konseyinin salgını gündemine alması 100 gün sürdü"
Çavuşoğlu, salgın döneminin, uluslararası örgütlerin etkinliğinin yoğun şekilde tartışıldığı bir dönem olduğunu kaydetti. Yapılan eleştirilerin haklı olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Örneğin, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin salgını gündemine alması 100 gün sürdü. Ama biz küresel bir tehditle mücadelenin ancak küresel düzeyde dayanışmayla yürütüleceğini gördük." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin BM, G20 ve Türk Konseyi gibi platformlarda sesini yükselttiğini söyleyen Çavuşoğlu, "En az gelişmiş ve en zor durumda bulunan ülkelerin ihtiyaçlarına dikkat çektik. Bu yönde kararlar alınmasına öncülük ettik." dedi. Çavuşoğlu, Türkiye'nin dönem başkanlığını üstlendiği Güney Doğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Süreci ve Asya İşbirliği Diyaloğu gibi kuruluşlarda pandemiyle mücadelede iş birliğini öne çıkardığını, Antalya Diplomasi Forumu kapsamında salgına yönelik video konferanslar düzenlediğini anımsattı.
-"Bakanlık faaliyetleri siber platformlara taşındı"
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, salgınla ortaya çıkan olağanüstü şartlar nedeniyle diplomasinin dijital ortamda gerçekleştirilmeye başlandığını, bakanlık faaliyetlerinin de süratle siber platformlara taşındığını bildirdi. Konsolosluk hizmetleri, kamu diplomasisi ve dış politika analizleri gibi alanlarda teknolojiden yararlanıldığını vurgulayan Çavuşoğlu, "Salgının hemen başlarında da insanlığı nasıl bir gelecek beklediğine dair stratejik öngörü çalışmaları yaptık. Ayrıca dünya çapında bu alandaki ilk çalışmalardan ikisini Stratejik Araştırmalar Merkezi ve Antalya Diplomasi Forumu olarak hazırladık." bilgisini paylaştı. Çavuşoğlu, Antalya Diplomasi Forumu kapsamında çeşitli toplantıların ve İstanbul Arabuluculuk Konferansı'nın da dijital ortamda gerçekleştirildiğini hatırlattı. - "Türkiye'nin kendi kıyılarına hapsedilmesini kabullenmemiz mümkün değildir" Türkiye'nin bölgesinde yaşanan gelişmelerin, sahada ve masada girişimci bir diplomasi anlayışı gerektirdiğini söyleyen Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'deki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bölgede Türkiye ve Kıbrıs Türkleri aleyhine atılan tek taraflı adımlar karşısında Türkiye'nin tepkisini beyan edip, diyalog çağrısında bulunduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Ancak bu çağrılarımız karşısında hep dışlayıcı ve provokatif adımlar gördük. Bunun üzerine, diyalog kapısını kapatmadan, haklarımızın korunması için sahada inisiyatif aldık. Doğu Akdeniz'de en uzun kıtasal kıyı şeridine sahip ülke olan Türkiye'nin, kendi kıyılarına hapsedilmesini kabullenmemiz mümkün değildir." diye konuştu. Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Meis Adası için 40 bin kilometrekare deniz sınırı istediğine dikkati çekerek, "Yunanistan, ülkemize 2, Yunanistan ana karasına 580 kilometre uzaklıkta bulunan, 10 kilometrekare yüzölçümündeki adaya 40 bin kilometre deniz alanı istiyor. Bu, uluslararası hukuka, hakkaniyete ve izana sığmaz. Bu örneği bütün temaslarımızda özellikle tekrar ediyoruz ve muhataplarımız diyecek söz bulamıyor. Türkiye'nin ve Kıbrıs Türklerinin parçası olmadığı hiçbir girişimin başarıya ulaşması mümkün değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Doğu Akdeniz konulu konferans önerisi üzerine Avrupa Birliği ile (AB) çalışmalarımız sürüyor." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin diyalogdan yana olduğunu ve Yunanistan ile istikşafi görüşmelere yeniden başlamak da dahil sorunları konuşarak çözmek istediğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Ancak Yunanistan'dan halen olumlu bir adım göremiyoruz. Aksine Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile birlikte, AB üyeliğini kullanarak avantaj sağlama çabalarına devam ediyorlar. Onlar bizleri başka başkentlere şikayet ederken, biz bir Yunan gazetesine doğrudan makale yazarak açıkça söyledik. Gerginlik ve tırmanma veya diplomasi, diyalog ve iş birliği. Seçim Yunanistan'ındır. Biz hamdolsun her yoldan gitmeye muktediriz." değerlendirmesinde bulundu. Çavuşoğlu, Yunanistan'ın gerginlik dönemlerinde Batı Trakyalı Türklere yönelik baskıları artırdığına da işaret ederek, "Soydaşlarımızın haklarının takipçisi olmaya devam ediyoruz." dedi.