AKDENİZ Üniversitesi Hastanesi'nde Fatih Yurttaş (32) ile Hasan Gökmen (55), beyin ölümü gerçekleşen hastanın böbrekleriyle sağlığına kavuştu. Böbrekler nakledilmeden önce, bağışlanan organların insan vücudundaki gibi çalışmaya devam etmesini sağlayan perfüzyon cihazıyla muhafaza edildi.ABD ve Avrupa'daki organ naklinde kullanılan perfüzyon cihazı, Türkiye'de ilk kez Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi'nde kullanıldı. Organ Nakli Merkez Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı, beyin ölümü gerçekleştikten sonra ailesi tarafından organları bağışlanan hastadan alınan böbreklerin saklanmasında, organ perfüzyon cihazını kullanarak iki böbreği muhafaza ettiklerini söyledi. Prof. Dr. Aydınlı, "Bunun önemi şudur, organlar sanki vücuttaymış, kalp pompası varmış gibi perfüzyon yapılmakta. Özellikle pandemi döneminde bağışlanan organların hastalara nakledilinceye kadar perfüzyon cihazında kalması önemli. Ayrıca bu cihazlar organların sağlık, takılabilirlik durumunu, ne kadar çalışabilir olduğunu gösterir parametreler de vermekte, bu yönüyle de önemli" dedi.
Prof. Dr. Aydınlı, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nin, bu cihazın kullanımına öncülük etmesinin kendilerini gururlandırdığını ifade etti. Cihazdaki böbreklerin son durumunun göstergeler aracılığıyla takip edebildiklerini aktaran Prof. Dr. Aydınlı, organlar steril şartlarda hastalara nakledilinceye kadar bekletildiğini, perfüzyon cihazlarının organların dışarıda dururken daha az etkilenmesini ve alıcıya daha sağlıklı nakledilmesini sağladığını ifade etti.
ORGAN NAKLİ EN İDEAL TEDAVİ
Organ naklinin son dönem organ yetmezliğinin en ideal tedavisi olduğunu ifade eden Doç. Dr. Vural Taner Yılmaz ise şöyle konuştu: "Hastalarımız yapılan nakiller sonunda böbrek kardeşi oldu. 10 gün önceki organ bağışı sonrasında alınan böbrekler hastalarımıza nakledildi. Türkiye'de ilk olarak merkezimizde biz başlattık, organ perfüzyon cihazı kullandık. Bu cihazın önemi şudur, normalde kadavrada böbreğin sağ kalım süresini etkileyen en önemli faktör, bağışçıdan organlar çıkarım yapıldıktan hastaya takılana kadar arada geçen süredir. Bu süre ne kadar kısa ise böbreğin ömrü o kadar uzun olur. Bunu daha da iyiye taşımak için merkezimize organ perfüzyon cihazı aldık. Cihazın özelliği şu, organlar cerrahlarımız tarafından çıkarıldıktan hemen sonra perfüzyon cihazına takılıyor. Böbrekler vücutta taşınıyor gibi çalışmaya devam ediyor. Bu arada kansız kaldığı süreden etkilenmiyor. Hastaya takıldığında canlı vericiden takılmış gibi oluyor. İki hastamızdan da aynı tepkiyi aldık. Böbrekleri takar takmaz idrar çıkarmaya başladılar. Böbrek fonksiyonları hızla normale döndü.
"'CANLIDAN NAKİL YAPARMIŞ GİBİ BÖBREKLERİ NAKLETTİK'
Hastalara aynı kadavradan böbrek nakli gerçekleştirdiklerini ifade eden Doç. Dr. Abdullah Kısaoğlu, "Türkiye'de ilk defa yaptığımız bu yöntemle, organ perfüzyon cihazını kullandık. Tabi ki organların kadavradan çıkartıldıktan sonraki bekleme sürecindeki soğuk iskemi, statik soğuk iskemiden etkilendiği kadar organ perfüzyon cihazına koyduğumuzda, burada perfüze ettiğimizde o yönde negatif etkilenme olmuyor. Bu nedenle nakillerin sonuçları daha iyi olmakta. Biz de yaklaşık 8-10 saat kadar organ perfüzyon cihazında her iki hastamız için de tuttuk, perfüze ettik. Daha sonra canlıdan nakil yaparmış gibi alıcılarımıza böbrekleri naklettik. Nakilden sonraki süreçte de eski deneyimlerimize baktığımızda onlarla bariz bir şekilde çok daha erken dönemde kadavra nakillerinde gördüğümüzden farklı olarak erken dönemde idrar çıkışı olduğunu gördük. Canlıdan nakilmiş gibi olduğunu gördük. Şu anda her iki hastamızın da idrar çıkışları, sağlıkları çok iyi, biz de bunun mutluluğunu yaşıyoruz" diye konuştu.
BAĞIŞÇININ MEKANI CENNET OLSUN
Antalya'nın Alanya ilçesinde yaşayan, 2009 yılından bu yana kronik böbrek yetmezliği hastalığı ile mücadele eden, 11 yıl diyalize giren restoran çalışanı Fatih Yurttaş, bağışçı aileye minnet duyduğunu, herkesi organ bağışına davet ettiğini söyledi. Antalya'da yaşayan kronik böbrek hastası terzi Hasan Gökmen ise 10 yıldır diyalize girdiğini, kadavradan nakil olup sağlığına kavuştuğunu ifade etti. Bağışçı aileye teşekkür eden Gökmen, "Organ bağışı yapılan kişinin mekanı cennet olsun" dedi.