İşte Milli Eğitim Bakanı Selçuk'un açıklamalarından satırbaşları:
(EBA) Bizim avantajlı olduğumuz yerler var, ama dezavantajlı olduğumuz noktalar da var. Canlı derse ulaşmakta zorluk çeken öğrenciler için daha fazla çalışmalar yapmalıyız. Herhangi bir nokta da eleştiri söz konusu ise diğer ülkeler ile kıyaslanalım. Bizim en büyük destekçilerimiz velilerimiz. Ben hepsine şükran borçluyum.
EĞİTİM ALANINDAKİ KOVİD-19 TEDBİRLERİ
Geriye doğru baktığımızda işin büyük bir kısmında müsterih olduğumuzu söyleyebilirim.
Bugün bir kararla ilgili sosyal medyada talep var. 3 gün sonra Bilim Kurulu toplanacak, değerlendirmek lazım. Veriler olmadan kararı açıklayın. Bunu yapamıyoruz. Öneriler geliyor. Bir kısmını yapsak binlerce dava açılır. Biz bir sorun yok da demiyoruz, her şey mükemmel de demiyoruz. Bizim şu kalemlerde çalışmamız lazım.
Genel olarak baktığımızda sürecin belirsizliği kararlarımızın dinamik olmasını sağlıyor. Salgının süreci, bilim kurulunun kararları bizim için önemli. Gelen verilere göre kararlarımızı açıklıyoruz.
Tüm dünya okulları açarken biz niye açmadık? Okulları açmadık çünkü bizim koşullarımız, ülkemizin yapısı, sosyal hayatımız, düğünlerimiz, cenazelerimiz, bütün bunların sosyo antropolojik fotoğrafına bakmak zorundayız. Kararları arkasında yüzlerce bilim insanı var eğitim anlamında.
UZAKTAN EĞİTİMDE ÖĞRENCİLER DAHA MI AZ ÖĞRENİYOR?
Bazı çocukların aileleri daha ilgilidir, bazılarının daha az ilgilidir. Uzaktan eğitimde de velinin ilgisi, çocukların ödev yapması hepsi bir yansıma. Daha önce öğrencilere çalışma kitapları göndermezdik, şimdi hepsine basılı olarak veriyoruz, hepsi ücretsiz. Dünyada ve Türkiye'de bu dönem çok özel bir dönem. Bizim şu andaki avantajımız. Biz daha önce köy okullarındaki öğrencilerimize kucak dolu kitap yollamazdık. Biz daha önce öğretmen eğitimi için sınırlı bir alanda hareket ediyorduk, bu alan genişledi. Bizim otizmle ilgili ayrıca eğitimler olmazdı, şimdi onu sağladık. Daha önce canlı ders yapabilme kapasitemiz 100 bin civarındaydı tüm Türkiye'de, şimdi 3 milyonu geçti.
Dijital bir karne var. Yüz yüze karne ile hareketliliği artırmak istemiyoruz. Olağanüstü dönemler için mevzuatta değişiklik yaparak rahatlama sağlıyoruz. 15 Şubat'ta hangi gruplarda yüz yüze eğitime geçebiliriz, hazırlık yaptık. Açıklayabilmek için salgının seyriyle ilgili verileri görmeliyiz.
DİJİTAL KARNE
Yüz yüze karne vererek hareketliliği artırmak gibi bir niyetimiz yok. Dijital karne söz konusu. Liseler için birinci dönemle ilgili notlandırma süreci bittikten sonra karne olabilir. Hiçbir şekilde sınav yok dersek bu, önümüzdeki 5-6 senenin eğitim sistemini felç etmeye yönelik bir şeye dönüşecek.
Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunu bir eşik belirleyip bu noktadan sonra sınav yapabiliriz noktasına gelinmeli. Siz şöyle demiştiniz şimdi böyle diyorsunuz. Salgının bu kadar genişleyeceğini bilmiyorduk ki, bu dinamik bir süreç.
Burada önemli olan şu en kolaya kaçıp, en zor durumdan uzaklaşmamak gerek. En baştan sınavlar olmayacak diyemeyiz, koşullara göre hareket ediyoruz. Çocukların psikolojik durumu çok önemli.
10 günde 3 kanal kurduk, milyonlarca cilt kitap basıp gönderdik. EBA’da dünyada birinci olmamız tesadüf değil.
Kurulan TV kanallarının acemiliği. Oturduk öğrendik. Biz hata yapabiliriz ama bu yol ve yolculuk.