DNA aşının yüksek biyoteknolojik bir aşı tekniği olduğunu kaydeden EÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mert Döşkaya, bu tip aşıların geliştirilmesinin zor olduğunu, ancak geliştirildikten sonra virüs mutasyona uğrasa da aşının çok kısa sürede yeni virüse karşı uyumlu hale getirilebildiğini vurguladı.
EÜ ARGEFAR bünyesinde, korona virüse karşı koruma sağlamak amacıyla EÜ Aşı ve Araştırma Geliştirme Grubunun yürüttüğü çalışmalarda geliştirilen iki prototip aşı örneğinin hayvan deneyleri sonuçlandı. Buna göre, fareler üzerinde denenen aşı prototipi, deney hayvanlarında hücresel ve salgısal bağışıklığı kuvvetli uyardı. TÜBİTAK'ın desteklediği Aşı ve Araştırma Geliştirme Grubunu ziyaret eden EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, EÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mert Döşkaya'dan çalışmalara ilişkin bilgi aldı.
İNSANLAR ÜZERİNDE DENENECEK
Faz-1 olarak adlandırılan bu aşamada aşının insana zarar verip vermediğinin belirleneceğini dile getiren Rektör Budak, “Bilim insanlarımız hayvan deneylerinde başarılı bir sonuç elde etti ve kısa süre içinde klinik deneylere başlayacak. Bu çalışmalar hem korona virüse karşı hem de gelecekte yaşanabilecek benzer salgınlara kısa sürede koruyucu aşı geliştirilmesi açısından büyük önem taşıyor” dedi.
“EGE’DE AŞI MERKEZİ KURMAK İSTİYORUZ”
EÜ'nün deneyimli ve donanımlı bilim insanlarının bu alanda daha çok bilimsel araştırma üretebilmeleri için EÜ'de bir aşı merkezinin kurulmasını istediklerini Yükseköğretim Kurulu (YÖK) nezdinde başvurularının bulunduğunu sözlerine ekleyen Rektör Budak, “Ege Üniversitesinde bir aşı merkezi kurmak istiyoruz ve bu konuyla ilgili de girişimlerimiz devam ediyor. Bu alanda yetişmiş ve önemli çalışmalara imza atmış bilim insanlarımızın, virüslere karşı aşı çalışmalarını bir çatı altında toplamak istiyoruz” diye konuştu.
İKİ PROTOTİP BAŞARILI OLDU
DNA aşısının yüksek biyoteknolojik bir aşı tekniği olduğunu kaydeden Aşı ve Araştırma Geliştirme Grubundan EÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mert Döşkaya, “Corona virüse karşı 4 farklı prototip geliştirdik. Hayvan deneylerinde elde etmek istediğimiz çıktılara ulaştık. Geliştirdiğimiz iki aşı prototipi, deney hayvanlarında kuvvetli hücresel ve salgısal bağışık yanıtı uyardı. Şimdi klinik aşamaya geçeceğiz, bununla ilgili hazırlıklarımızı tamamlamak üzeriyiz” bilgisini verdi.
GÖNÜLLÜLER ÜZERİNDE DENENECEK
Hayvan deneylerinde elde edilen başarının ardından geliştirdikleri aşının insanlar üzerinde deneneceğini belirten Doç. Dr. Döşkaya, “Prototipini geliştirdiğimiz aşıdan şu anda büyük ölçekte geliştiriyoruz. Yasal otoriteye dosyamızı sunup onay alacağız. Klinik deney aşamasının ilki olan Faz-1'de geliştirdiğimiz aşı, gönüllüler üzerinde denenecek ve aşının insana zarar verip vermediğini inceleyeceğiz. Olumsuz bir sonuç beklemiyoruz ancak bir aşı ya da ilaç geliştirmek kolay değil bunun birçok aşaması var. Bu da o aşamalardan birisi” ifadelerini kullandı.
MUTASYONA KARŞI HIZLI ÇÖZÜM
DNA aşılarının yüksek biyoteknolojik ürünler olduğunu için geliştirilmesinin zor olduğunu ifade eden Doç. Dr. Döşkaya, “Ancak bir kez geliştirdiğinizde ‘Suş' diyoruz, yani virüs farklılaşırsa çok kısa sürede ve hızlı bir şekilde aşıyı yeni virüse karşı uyumlu hale getirebiliyorsunuz. Kolay ve ucuz üretilebilir olmasının avantajları var. Zorlu süreçte bizlere destek veren herkese teşekkür ediyorum” dedi.