Antalya Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığınca hazırlanan "Kültür Yolculuğu" isimli kitapta yer alan bilgilere göre, Antalya Hükümet Konağı, dünyada sıkça görüldüğü gibi resmi kurum tarafından kullanılan tarihi bina örneklerinden biri olarak dikkati çekiyor.
Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Ait Katkı Payı kullanılarak restorasyon ve basit onarımları gerçekleştirilen ve hükümet konağı olmadan önce Gazi Mustafa Kemal İlköğretim Okulu olarak kullanılan bina, köklü geçmişinin izlerini taşıyor.Birinci Dünya Savaşı'nın sürdüğü 1915-1916'da "Kadıpaşalar" lakabıyla bilinen İbradılı bir aile tarafından bağışlanan araziye Antalya Mutasarrıfı Sabur Sami Paşa tarafından yaptırılan okul binası, halk arasında "Gazi Mimar Kemal Okulu" olarak da biliniyor.İnşaat işlerinde zamanın amele taburundan (inşaat askerlerinden) faydalanılan ve "İttihat ve Terakki Mektebi" adını alan okulun doğu cephesindeki duvarına konulan kitabede, eski Türkçe ile "İttihat ve Terakki Mektebi 1331" yazısı yer alıyor.Savaş bittikten sonra 1919'da İtalyanlarca askeri birlik kışlası olarak kullanılan okul, İtalyanlar iki yıl sonra Antalya'dan çekilince "İttihat ve Terakki Numune Mektebi" adı altında eğitim-öğretime devam etti.Cumhuriyetin ilanından sonra sadece erkek öğrencileri kabul ettiği için "Gazi Erkek Mektebi" olan okulun ismi, 1925'ten itibaren ise kız öğrencilerin de eğitime alınmaya başlamasıyla "Gazi Mustafa Kemal" olarak değiştirildi.Hükümet konağı olarak restore edilinceye kadar iki kez onarım gören okul, 3 Şubat 1988'te çıkan yangında çatısının bir bölümü zarar görünce eski görünümü bozulmadan yeniden onarıldı.Okul, Erken Cumhuriyet Dönemi Mimarisi'ni içeren bir yapı olması nedeniyle 1997'de Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararıyla koruma altına alındı.Eski valilik binasının yıkılmasının ardından dönemin valisi Alaaddin Yüksel'in girişimleriyle tarihi okul binası 2007'den itibaren Antalya Hükümet Konağı olarak hizmet vermeye başladı."Kentin vitrini olması açısından da önemli"Antalya Tanıtım Vakfı Başkanı Yeliz Gül Ege, binanın koruma altına alınması ve aslına uygun olarak düzenlenmesinin memnuniyet verici olduğunu söyledi.Yapıyı restore ettiren dönemin valisi Yüksel'e teşekkür eden Ege, "Binanın özellikle tavan işlemleri çok güzel. Valilikte düzenlenen toplantılara gittiğimde gözüm her zaman tavanlara takılıyor. Kente gelen üst düzey yabancı misafirlerin burada konuk edilmesi kentin imajı açısından önemli. Tarihe ışık tutan bu binanın hükümet konağı olarak kullanılmasının, kentimizin güzel bir vitrini olması açısından da faydalı olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.Birçok medeniyetin izlerini taşıyorYapı bir bodrum olmak üzere üç katlı olarak moloz taşlarla, yığma teknikle yapılmış. Binanın iç düzenlemeleri Osmanlı ve Selçuklu geleneksel mimari tarzına göre tasarlanmış. Bina genel bütünlüğü içinde, Antalya'dan geçen birçok medeniyetin izlerini taşıyor.Hükümet konağı temsil niteliği olduğu ve yurt dışından çok sayıda konuğa ev sahipliği yaptığı için kaliteli, görsel açıdan zengin ve ihtişamlı bir mekan haline getirilmiş ve geleneksel Türk detayları, basitlikten uzak, geçmişinden gelen değerleri hissettirecek biçimde ince ince işlenmiş. Yapının dört bir köşesine sabit mobilyalar binanın yapıldığı dönemin detaylarına uygun olarak tasarlanmış.Selçuklu ve Osmanlı tarzı birleştirilerek çizilen kapı desenlerinin ustalıkla uygulandığı yapının duvarlarında ahşap desenli, ipek duvar kağıdı kullanılmış. Tarihi binanın tavanında ise Selçuklu motifleri ve altın varaklı hat çizimleri bulunuyor. Meşe kaplama beyaz patineli tavan uygulamasında, desenlerin göbek oluşturan kısımları, altın varak ve venge kaplamayla süslenmiş. Taban tahtasında Selçuklu ve Osmanlı karışımı bir motif bulunmakta. Çiçek desenli, seramik kapı kolları ve meşe kaplama sabit mobilyalar da binanın zarafetini daha da ön plana çıkarıyor.