5gvirusnews / Röportaj
5gvirusnews : Dünya’da bir yıldır devam eden pandemi ve pandeminin getirdiği yasaklar ve yasaklara karşı da kesilen cezalar var. Ve siz de insanların en çok çekindikleri cezalara karşı dünyada ilk kez Anadolu Birliği Partisi tarafından, uygulanan cezaların yasal olmadığına ilişkin yapılan çağrıya karşı hukuki sorumluluk üstlendiniz ve umut oldunuz.
- Bir hukukçu olarak ne hissediyorsunuz?
Av. Beyda Nur AYÇETİN; Anayasa madde 36 kapsamında hak arama hürriyeti kapsamında yurttaşlarımızın hak arama mücadelesinde yanında olabilmek ve hukuka aykırılığın giderilmesi için çaba sarf etmekten, mesai harcamaktan mutlu olduğumu belirtmek isterim.
Mart 2019'dan bu yana genelgeler ile birçok yasaklamalar ve kısıtlamalar getirilmiştir. Ancak yasaklar genelgeler ile değil kanunlar ile getirilebilir. Kaldı ki Anayasa madde 13 kapsamında düzenlenen temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması ise yine Anayasa madde 13 kapsamında sadece kanunla mümkündür. Fakat yaklaşık 1 yıldır uygulanan yasaklar ve kısıtlamalar ne yazık ki bu çerçevenin dışında kalmaktadır. Anayasa madde 15'e baktığımız da ise Olağanüstü hallerde temel hak ve özgürlüklerin hangi şekillerde kısıtlanabileceğinin düzenlendiği görürüz lakin ortada OHAL ilanı olmadığından sebep bu maddeye dayanarak olağan dönemde genelgeler ile temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması açıkça Anayasa'ya aykırıdır. Anayasa normlar hiyerarşisinin en üstünde yer almakta olup diğer Kanunlarla, Yönetmeliklerle ve Genelgelerle gerekçe oluşturup Anayasa'ya aykırı düzenleme getirmek hukuken mümkün değildir.
Corona virüs salgını nedeniyle alınan tedbirlerin büyük bir kısmı hukuka aykırıdır; bu tedbirleri ihlâl edenlere kesilen para cezaları da, hukuka aykırıdır. Bu noktada üzerinde durmak istediğim nokta ise bizim hukuki bir mücadele içinde olduğumuzdur. Tedbirlerin gerekliliği yahut gereksizliği başka bir konu olup temelde tarafımın endişe duyduğu nokta bu tedbirlerin oluşma şekilleri ve bu tedbirlerle birlikte getirilen yaptırımların hukuka aykırılığıdır. Hukuka aykırı şekilde doğan tedbirlerin yaptırımları da hukuka aykırıdır.
5gvirusnews : Bugüne kadar size yapılan başvuruları özetler misiniz?
Av. Beyda Nur AYÇETİN; Tarafıma başvuru yapan kişilerin büyük çoğunluğunda hastalıkları sebebiyle maske takamadıklarını ancak maske takmadıkları için hem cezalarla karşı karşıya kaldıklarını hem de toplumsal bir tepki ile karşı karşıya kaldıklarını aktarmaktalar.
Özellikle 65 yaş üstü vatandaşlarımızdan tarafıma ulaşanların paylaştıkları sıkıntıları ise temiz hava almak için köylerine, ormana, piknik alanlarına dahi gittiklerinde karşılaştıkları cezalardan şikayetçi olduklarıdır.
Öbür yandan henüz tam netice alınamayan aşıları olmaktan endişe duyan kamu personeli vatandaşlarımız ise aşı olmak istemediklerini söyledikleri takdirde işlerini kaybetme korkusu taşımaktalar. Bu noktada kendilerine sizin aracılığınızla da belirtmek isterim ki zorla ve baskıyla kimseye vücut dokunulmazlığını ihlal ederek aşı vb. işlemler uygulanamaz. Bu gerekçe ile işi elinden alınamaz. Aksi takdirde Uluslararası Sözleşmeler ve Anayasa ile korunan temel hak özgürlükleri ihlali meydana gelecektir.
Vücut bütünlüğü ve dokunulmazlığı, çalışma hürriyeti, kişi hürriyeti ve güvenliği kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı yerleşme ve seyahat hürriyeti iş yerlerinin açık kalması yani mülkiyet hakkı, çalışma ve sözleşme hürriyeti, eğitim ve öğretim hakkı, işçi çıkarma yasağı, hak arama hürriyeti hepsi ANAYASAL haklardır. Anayasal hakları ihlal edilen vatandaşlarımız haklarını aramak istemektedirler. Bu hak arayışlarında yalnız değiller.
5gvirusnews : Eğer vatandaşlar yasal olmayan bir uygulama ile karşı karşıya ise bu konuda haklarının ne olduğunu bilmiyorlarsa, Türkiye’deki avukatlara bir çağrınız var mı?
Av. Beyda Nur AYÇETİN; Hâlihazırda Türkiye’de olağanüstü hal ilan edilmemiştir ve olağanüstü hal ilanı için gerekli şartlarda mevcut değildir. Dolayısıyla bu tedbirlerin Anayasa madde 13’e uygun olması gerekir. “temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir”. Tedbirlerden, sokağa çıkma yasağı gibi, önemli bir kısmının herhangi bir kanunî dayanağı yoktur. Bir avukat olarak adaletin yerine gelmesi için gereken üçlü sacın bir ayağını oluşturan bizlerin hukuka aykırılık ile mücadele etmesi gerekmektedir. Bu nokta tüm meslektaşlarımı, hâkim, savcı ve tüm hukukçuları, üstatlarımı hukuka aykırılık ile mücadeleye davet ederim.