İlk defa 2017 yılında Kızıldeniz'i aşıp Antalya kıyılarına gelen Pasifik kökenli aslan balıklarının popülasyonu her geçen gün artıyor. Dünyaca ünlü falezlere dalış yapan Erkun Tanyar, sürü halinde gezen, boyları 25 ila 30 santimetre arasında değişen aslan balıklarını görüntüledi.
Antalya'nın dünyaca ünlü falezlerinin altını yaşam alanı olarak seçen aslan balıkları sürüler oluşturmuş halde. Kayalık bölgede yaşamayı seven zehirli bir balık türü olan aslan balıkları, kendilerini tehlikede hissettiklerinde yüzlerini kayalıklara, kuyruk kısımlarını ise tehlikeye yönelterek kendilerini korumaya alıyor.
Falezlerin altına yaptığı bir dalış sırasında karşılaştığı aslan balığı sürüsünü görüntüleyen dalgıç Erkun Tanyar'ın elindeki kameradan korkarak yüzlerini kayalıklara dönen aslan balıkları, savunma pozisyonuna geçti. Bir süre hareketsiz durup tehlikenin geçmesini bekleyen balıklar, ardından yüzmeye devam ederek kayalıkların arasında gözden kayboldu.
UZMAN İSİMDEN KRİTİK UYARI
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Antalya Körfezi'nde ilk aslan balığı görülmesinin ardından popülasyonun hızla arttığını söyledi. Prof. Dr. Gökoğlu, "Zehri insanlarda aşırı acı, kusma, ateş, baş ağrısı ve ishal gibi sağlık problemlerine neden olabilmektedir. Denizde 10-30 metre derinliklerde bulunan bu tür, daha çok kayalık bölgelerde yaşamını sürdürür. Dalga ve akıntılarla kıyıya kadar geldikleri de görülmüştür. Yüzmek için denize girenlerin bu türe karşı dikkatli olması gerekir" dedi.
"BAŞKA BALIK TÜRLERİ İÇİN RİSK OLUŞTURABİLİRLER"
Bu türün Doğu Akdeniz ekosisteminde büyük popülasyona ulaşabileceğini, usta bir avcı ve istilacı karaktere sahip olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Gökoğlu, "Başka balık türleri için risk oluşturabilirler. Ekosistemde yaratacağı tahribatı önlemek için birçok ülkede aslan balığı avcılığı yapılmakta ve etinde zehir olmadığı için eti tüketilmektedir" diye konuştu.