ANTALYA'ya mart ayında ilk kez gelerek, Likya Yolu'nda yürüyen Ukraynalı İrina Velikanova (41) ve Taras Surzhyehyn (40) çifti, hayran kaldıkları bu yolda yürümek için bir ay sonra tekrar Türkiye'ye geldi.
Çift iki ay içinde ikinci kez Likya Yolu yürüyüşüne çıktı.Altın ve takı tasarımcısı İrina Velikanova ile bir inşaat şirketinde yönetici olarak çalışan eşi Taras Surzhyehyn, bu yılın mart ayında Likya Yolu'nda yürümek için Antalya'ya geldi. Antalya'dan otobüsle Fethiye'ye geçen çift, buradan başlayarak bir hafta boyunca Antalya- Muğla sınırını çizen Eşen Çayı'na kadar yürüdükleri Likya Yolu'na hayran kaldı. Ukrayna'ya dönen çift, işlerini ayarlayarak, iş yerlerinden 20 gün izin aldı ve tekrar Türkiye'ye geldi. Ukrayna'nın başkenti Kiev'den uçakla Antalya'ya gelen çift, Kemer'e bağlı Göynük Mahallesi'nden başlattıkları ikinci Likya Yolu yürüyüşünde Demre ilçesine geldi.İrina Velikanova, "İlk kez mart ayında yürüdüğümüz Likya Yolu'na hayran kaldık. O kadar muhteşem doğa, tarih ve dünyanın en güzel insanları ile karşılaştık ki 'hemen gelelim' diye karar aldık. Bu kez Göynük'ten başlayarak, Finike'ye kadar yürüdük. Finike'den Demre'ye kadar otobüsle geldik. Demre'den Patara'ya kadar toplam 12 gün yürümüş olacağız. 12 günde 220 kilometre yol yürüyeceğiz. Patara'dan otobüsle Fethiye'ye kadar giderek, Ölüdeniz'de bir hafta çadır kampı yaparak, tekrar uçakla Antalya'dan Kiev'e döneceğiz. Ama bu yolda yürümeye gelmeye devam edeceğiz. Belki sonbaharda arkadaşlarımızla geleceğiz. Türkiye çok güzel bir ülke. Güvenlik sorunu yok. Geceleri çadırda kalıyoruz. Hiçbir sorun yaşamadık. Türk insanı çok içten ve cana yakın. Konuksever, yardımsever. Likya Yolu kadar muhteşem bir yürüyüş yolu dünyada yok. Her tarafı tarih dolu, doğa ve deniz muhteşem. İklim çok güzel. İnsanı büyüleyen bir yol" dedi.