14 Mayıs 2021
Antalya'da, yaklaşık 30 yıl önce küçük bir atölyede tek başına gıda saklama işine giren Can Hakan Karaca, azmi ve kararlığıyla Ar-Ge çalışmaları sonucu geliştirdiği akıllı soğutma makinelerini 65 ülkeye ihraç eder hale geldi.
Trakya Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra 1991'de Antalya'ya gelen Karaca, gıda saklama işine girmeye karar verdi. Küçük bir atölyede tek başına işe başlayan Karaca, otellere ve çevre illerdeki firmalara iş yapmaya başladı.
Yeni teknolojilere verdiği önem doğrultusunda Ar-Ge çalışmalarını yoğunlaştıran Karaca, akıllı soğutma makineleri üretmeyi başardı.
İlk etapta komşu ülkelere ihracata başlayan Karaca, 30 yıllık iş tecrübesi sayesinde bugün ABD'den Rusya'ya, İngiltere'den Hindistan'a, Küba'dan Sudan'a kadar 65 ülkeye soğutma makineleri satıyor.
Bugün 300'ün üzerinde çalışanın bulunduğu işletmenin sahibi olmanın gururunu yaşayan Karaca, azim ve kararlılıkla üretmeye devam ediyor.
Türk mühendisi ve Türk işçiliğinin başarısı
Karaca, geliştirdikleri akılı soğutma cihazlarının, soğuk oda performansını ve verimliliğini maksimize ettiğini, saklanan ürünün kalitesini korumakla birlikte önemli enerji tasarrufu sağladığını söyledi.
Geliştirdikleri cihazlarla soğutma sektöründe yeni bir dönem başlattıklarını vurgulayan Karaca, "Yaklaşık 30 senenin sonunda 65 ülkede 13 binden fazla kontrat yapmış bir işletme haline geldik. Bu 30 yılda aynı zamanda gıda saklama ve işleme kültürünü de öğrendik. Yaptığımız işlerle o kadar çok tecrübe sahibi olduk ki, ülkeler için önemli projelere imza attık. Bunu da tamamen Türk mühendisi ve Türk işçisinin emeğiyle başardık." diye konuştu.
Karaca, ülkelerin gıda güvencesi sorunlarına çözüm olmak, üretilen gıdanın en faydalı ve en kazançlı şekilde değerlendirilmesini sağlamak amacıyla inşaatı dahil anahtar teslim gıda merkezi projeleri geliştirmeye başladıklarını kaydetti.
Ekonomiye değer katmanın gururunu yaşıyor
Afrika'nın en modern mezbahasını Sudan'a kurduklarını anlatan Karaca, "Ülkenin gayrı safi milli hasılası 10 milyar dolar seviyesinde. Bizim yaptığımız tesisle o ülkeden et ihracatı 110 milyon dolar oldu. Bu, o ülkenin ekonomisini komple değiştirebilecek bir rakam. Bunun gibi 5 mezbaha daha yapsanız, katma değerini de artırırsanız 1 milyar dolarlık hacme ulaşabilirsiniz. Böylece bir ülkenin kaderini değiştirmiş oluyorsunuz. Biz bunu yaptığımız için çok gururluyuz." ifadesini kullandı.
Türkiye ekonomisine değer katmaktan gurur duyduklarını dile getiren Karaca, şöyle devam etti:
"Gıdayla uğraşmak zaten başlı başına bir değer yaratıyor. Bazı ülkelerde insanlar maaşlarının yüzde 60-70'ini gıdaya veriyor. Biz bir projeyi baştan ele alıp herkese daha fazla fayda verecek hale getiriyoruz. O yüzden yaptığımız projeler ses getiriyor, hem yatırımcısına hem ülkeye hem de o ülkede gıda tüketene yarıyor. Gıda tüketmeyen insan olmaz. Gittiğimiz her yerde dikkat ederiz. İnsanlara dokunmaya çalışırız. Her gittiğimiz yerde ülkemizin hayırla yad edilmesini sağlarız. Bununla da gurur duyuyoruz."
Varlıklı bir aileden gelmediğini, babasının şoför, annesinin ise terzi olduğunu ifade eden Karaca, gençlere hiçbir şeyden çekinmeden girişimci olmaları tavsiyesinde bulundu.