Konyaaltı Belediyesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 100. yılı kutlamalarını HayatPark’ta gerçekleştirdi.
Sabah saatlerinde çocuklara yönelik başlayan etkinlikler, saat 13.00’te düzenlenen kortej ile devam
etti. Korteje, Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, CHP Antalya
İl Kadın Kolları Başkanı Nilüfer Deveci, CHP Antalya eski milletvekillerinden Tuncay Ercenk’in yanı sıra
çocuklar ve aileleri katıldı. Renkli korteje maskotlar, dans grupları da katıldı. Türk bayraklarıyla devam
eden kortej, minikler için kurulan oyun alanında sona erdi.
ZAFER NASIL FİLİZLENDİ
100 yıllık zaferi 1922’den itibaren almamak gerektiğini belirten Konyaaltı Belediye Başkanı Semih
Esen, “30 Ağustos Zaferi’ni Anadolu’da aydınlanma hareketinin başladığı andan itibaren yorumlamak
lazım. Anadolu’da bilimin, aklın egemen olması gerektiğini, bireyin özgür olması gerektiğini söyleyen
düşüncenin filizlenmeye başladığı ve bunu ezmek için emperyalistlerin onların tepesine çöktüğü bir
dönemde o filizlerin, o emperyalist ejderhayı nasıl yendiğini görmek lazım” şeklinde konuştu.
‘ZAFER’İ BÜTÜN OLARAK ANLAMALIYIZ
Zafere giden yolun 1919’da başladığını belirten Esen, alandaki zaferin, büyük diplomasi zaferleri ile
taçlandığını ifade etti. Kurtuluş mücadelesini bir bütün olarak anlamak gerektiğini söyleyen Esen,
Anadolu’daki özgürlük ve çağdaşlaşma hareketinin ihtiyaçtan doğduğunu dile getirdi. Anadolu’da
başlayan aydınlanma hareketinin bugün hala devam ettiğini belirten Esen, “Anadolu özgürleştikten
sonra yurttaşlar ve bireyler özgürleştikten sonra ülkede neler oldu, bunları iyi anlamak lazım. Anadolu
emperyalizmden kurtulduktan sonra öyle bir kalkınma hamlesi oldu ki yüzde 20-25’leri bulan bir
büyüme elde edildi. Bu büyüme yıllar boyunca sürdü. Bugün sata sata bitiremedikleri tüm fabrikalar o
dönemde kuruldu. Yani aslında bu mücadele sadece e sadece milliyetçi duyguları okşamak için
yaşanan bir ‘Zafer’ ve mücadele değildi. Bu kutlamalar da sadece o kutlamalar değildir. Biz hala bugün
Anadolu’nun özgür ve bağımsız olması gerektiğini, insanların kendi bireysel özgürlük alanlarına giren
konulara siyasetin, devletin girmemesi gerektiğini savunan kişileriz” diye konuştu.
BİZ ÇOCUKLARIMIZA GÜVENİYORUZ
Bir toplumun başarıya ulaşması için birbiri ile barışık, bağımsız ve özgür düşünceler ile hareket
edebilmesi gerektiğini vurgulayan Esen, “Deyim yerindeyse, ‘parantez arasına son vermek için
mücadele eden’ kişileriz” dedi. İnsanların özgürlük alanına müdahale etmeden, günlük yaşantısına
siyaseti bir set olarak çekmeden yaşamalarına izin verilmesi gerektiğini dile getiren Esen, şöyle
konuştu:
“İnsanlar birer birey olarak kendi özgürlük alanlarında başkalarına hiçbir şekilde müdahale etmeden
özgürce mutlu yaşasınlar ve üretsinler. Üretilen de adaletli bölüşülsün. Bizim davamız bu davadır.
Bizim davamızın simgeleri de bunun geçmişteki örnekleri ve mihenk taşları da 23 Nisan’dır, 29
Ekim’dir, 30 Ağustos’tur ve 19 Mayıs’tır. Hiç vazgeçmedik ve hiç vazgeçmeyeceğiz. Anadolu mutlu
insanların yurdu olacak. Bu topraklar bunu hak ediyor. Bu mücadele için buradayız. Çocuklarımıza da
bu ruhu aşılamak istiyoruz. O yüzden tüm kutlamalarımızda dikkat ederseniz, çocuklar ve gençler
özellikle en öndedir. Onların, bizim mücadelemizi alıp çok daha yükseğe taşıyacaklarına inanıyorum.
Biz görür müyüz, görmez miyiz bilmiyorum ama çocuklarımızın, Anadolu’yu dünyanın en üretken, en
mutlu insanların yaşadığı bir yer yapacaklarına eminim. Onlara güvenimiz tam” şeklinde konuştu.