Bozarız dedik! Emin olunsun ki biz bu oyunu bozarız. Lübnan’a kara harekatı düzenleyeceğini açıklayan terör devleti İsrail’in Genel Kurmay Başkanı olası bir kara harekatı karşısında görebileceği tek şey kara sancaklılardır. Lübnan’ın başkenti Beyrut’a düzenlenen hava saldırıları geçtiğimiz günlerde yine Lübnan hizbullah’ı tarafından İsrail’e amiyane tabirle gel gel demekti. Zaten İsrail Sivil Savunma Bakanlığı tarafından sığınaklara geçme çağrısı yapılmıştı. Bu oyunun adını tekrar söylüyorum. Oyunun adı “Cambaza bak” oyunu. Bütün dünya ülkeleri bu cambazı seyrederken, zulme ısrarla sessiz kalmaktadır. Zulme sessiz kalmak zulme ortak olmak gibidir. New york eyaletinde düzenlenen B.M tekrardan batı zihniyetiyle birlikte sessiz kalıp adım atmamaktadır. Mütevellit yerle yeksan olup yerin dibine batmıştır. Bahse konu ülkenin New york eyaletinde düzenlenen G-20 dış işleri bakanları toplantısında dünyaya seslenen Hakan Fidan, uluslararası birlik çerçevesinde uluslararası uyanış çağrısı yapmış ve Türk Dünyası dış işleri bakanları konseyi gayri resmi toplantıda, yüreklilikle dile getirmiştir. Biz bu cambazların 1979 yılı imansız cinlerini yani mossad’ı 1979’da almış oldukları Sina işgal planı olduğunu gayet net görmekteyizdir. Bugün Lübnan sonrası hedef kati suretle Sina İşgal planıdır. Bu plan devreye sokulduğunda litani nehri yani 1701 sayılı karar Mavi hat gündemde demektir. Ve bu karar önemle dikkate alınmalıdır ki söz konusu muhakkak fırat ve nil arası orzu mevud amik ovasında cereyan edecek armagedon ve nihayetinde beklenen Melhame-i Kübra’dır ki Lübnan bunun ayak izidir. Bu ses tüm dünyayı nispetince hayır ve şerden yana etkiler ve artık saflar belli olur ki, beşten daha büyük olacak olan masaya haykırmak suretiyle mazlumlarda oturacaktır. İsrail’in hedef aldığı beyrut’tan kaçmak terk etmek suretiyle Suriye’ye doğru sığınmak için geçen Lübnan halkının arasında Mossad denen şer yuvasının teröristan olarak atfettiğim bölgede konuşlanacaklarını görmemek için hem zahiri hem batıni kör olmak lazımdır. BM denen zulme alkış tutan, Gazze de bir insanı yardım koridoru bile açmayan Birleşmiş Milletler’e yaşanan hal ve ahvali anlatmak emin olun ki köre renk anlatmak gibidir. Kastım şudur ki, Peygambere sen ancak bir delisin diyen müşriklere Allah azze ve celle’nin kitabından şu sözler ile anlatmanın yeterli ve anlaşılır olacağını umuyorum.
“Ey habibim, üzülme. Biz onların gözüne öyle bir perde, kulaklarına öyle bir mühür vurmuşuzdur ki, onlar artık haktan yana ne duyarlar ne işitirler.”
Onlara ancak esfel-i safilin üzere olduklarından mütevellit şeytani istek ve arzuları zalim nefislerine hoş gelmekte ve halen kötü arzularının peşinden koşup yeryüzünü kana bulamaktadır. Hal böyle iken bize düşende ya Bismillah rüyalarla tamamlanmış uykusu, korkusu var geç kalmanın korkusu, vakit tamam bu tanrının ordusu. Bükülecek nice zalim bileği var, öpülecek nice mazlum eli var.
Vakit tamam bu tanrının ordusu demek kalır. Vesselam…
BÜYÜK TÜRK DÜNYASI TEŞKİLATLARI DIŞ İLİŞKİLERDEN SORUMLU
GENEL BAŞKAN YARDIMCISI
MURAT ÇITIRGI