Şehzade Korkut Cami'nin restorasyon çalışmaları bitti. Yeniden ibadete açıldı
GÜNDEM, 11 Ocak 2022 12:37ANTALYA'da, tarihi Kaleiçi'ndeki Şehzade Korkut Camii'nin 2019'da başlayan restorasyon çalışmaları tamamlandı. 7 medeniyetin tüm izleri korunarak müze-cami konseptiyle restore edilen cami, 10 Ocak'ta kılınan ilk namazla 126 yıl aradan sonra yeniden ibadete açıldı.
Antalya'nın tarihi semti Kaleiçi'nde, Selçukluların fethi sonrası kiliseden camiye çevrilerek, Şehzade Korkut'un adının verildiği camide, 1896 yılında yangın çıktı. Kubbesi ve minaresinin ahşap külahı yanan cami, büyük hasar görünce ibadete kapatıldı. Zaman içinde yenilenmemesi yüzünden camiye, halk arasında 'kesik minare' denilmeye başlandı. Daha önce 6 kez müdahale edilen, en ciddi restorasyonu 1974'te yapılan Şehzade Korkut Camii'nin yeniden ibadete açılması için dönemin valisi Münir Karaloğlu tarafından başlatılan çalışmalar kapsamında, 2017 yılının Nisan ayında ihalesi yapılarak restorasyonuna başlandı.
15 ASIRLIK CAMİVakıflar Bölge Müdürü Hüseyin Coşar, Şehzade Korkut Camii'nin 15 asırlık ve 2 bin 500 yıl öncesine kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapan Kaleiçi'nin simge eserlerinden biri olduğunu söyledi. Coşar, Kaleiçi, 2 bin 500 yıl önce medeniyetin olduğu ve çok kadim bir şehirleşmeye sahip. Şehir meydanı dediğimiz bu bölümde geniş alanda agora tabir edilen meydanın köşesine kilise olarak yapılmış sonrasında çeşitli dönemlerde her medeniyet kendine göre değişiklikler yapmış. Selçuklulara kadar geliyor ve Türklerin Antalya'yı fethetmesiyle birlikte burası camiye dönüşüyor. Şehzade Korkut'un isminin verilmesinin sebebi de minaresini Şehzade Korkut yapmış ve bu yörenin aslında tek şehzade camisi olması nedeniyle de çok önemli diye konuştu.Camide 1896'da çıkan yangında çatısı ve minaresinin ahşap külahının yandığını, camide büyük hasar oluşması nedeniyle kullanılamaz hale geldiğini anlatan Hüseyin Coşar, minarenin külahının yanması nedeniyle de 'kesik minare' denilmeye başlandığını kaydetti. Sonraki yıllarda da çöplüğe dönüştüğünü ve bakımsızlıktan yapının yüzde 50'den fazla kısmının yıkılarak bugüne kadar geldiğini aktaran Coşar, en son 1976'da Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün yaptığı onarımın, bugünkü restorasyon tekniklerine uygun olmasa da yapının kalan kısımlarını ayakta tuttuğunu ve bugüne kadar geldiğini söyledi.
GÜNDEM, 11 Ocak 2022 12:37
Yorumlar (0)