Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Başkanı Nusret Bayar, özellikle son dönemde sıkça rastlanan bir durum haline gelen doğal güzelliklerin tahribatına karşı yaptıkları çalışmaları yazılı basın açıklamasıyla kamuoyuna sundu. Başkan Bayar, “Fırsatçıların Antalya’nın doğasını talan etmelerine müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu
Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Başkanı Nusret Bayar, koronavirüs salgını nedeniyle vatandaşların evlerinde kalmak zorunda olduğu son dönemde özellikle Antalya’da artış gösteren fırsatçı ve rantçı amaçlarla talan ve tahribata yönelik olaylara karşı yaptıkları çalışmaları, yazılı basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurdu. Daha önce Belek sahillerindeki günübirlik alanların otellere satılmasına karşı Serik Belediyesi önünde ve Kadriye Plajında düzenlenen basın açıklamasında tepkisini gösteren Başkan Bayar; bu kez Kaş ilçesinde sayıları gün geçtikçe artan kaçak villalarla alakalı hazırlanan raporu Antalya Valisi Münir Karaloğlu’na sundu. Konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada Antalya’nın doğal güzelliklerini rantçılara ve fırsatçılara teslim etmeyeceklerinin altını çizen Başkan Bayar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Antalya, sadece Türkiye’nin değil, doğası ve tarih varlıklarıyla dünyanın özel coğrafyalarından biridir. Bugün, dünyaca bilinen bir turizm kenti olmasında, doğa ve tarih varlıklarının zenginliği ve görkeminin etkisi büyüktür. Bu doğal ve tarihsel varlık ve mekanları özenle koruyup geliştirmek, sadece Antalya’nın değil, ülkemizin geleceği açısından çok önemlidir. Son zamanlarda Antalya’da, doğal, hatta tarihsel alanların fırsatçı ve rantçı amaçlarla talan ve tahribine yönelik olaylara ilişkin haberlerin artmış olması kaygı vericidir.
Serik’te, halkın kullanımına tahsis edilmiş özel bir sahil alanının çıkar karşılığında birilerine verildiği haberleri, kamu yönetiminin aydınlığa kavuşturması gereken bir ‘şaibe’ olarak ortaya dökülmüştür. Öte yandan, çarpık ve fırsatçı yapılaşma, imar kurallarına aykırılık, doğanın tahribatı ve betonlaşma, bütün Türkiye’nin geleceğini tehdit eden başlıca sorunlarımızdan biridir. Son zamanlarda bu anlayışın ahtapot gibi sardığı bir yerleşim birimi de Kaş İlçemizdir. Kaş, doğal güzelliği, Unesco Dünya Mirasında yer alan ören yerleri ve özel çevre koruma alanları, arkeolojik ve doğal varlıklarıyla müstesna bir bölgedir. Bu müstesna yurt köşesi, fırsatçı, rantçı, arsız bir anlayışla deniz kenarlarından, deniz gören tüm yamaçlarına kadar talan edilmekte, siteler, villalar, emsal/ kural tanımayan çok katlı yapılarla betonlaşmaktadır”
“Sit Alanları İşgal Edilirken Kamu Makamları Seyrediyor”
“Bu yapıların çoğunluğu imar barışının kapsadığı tarihten sonra olduğu gibi, önemli bir kısmı da arkeolojik ve doğal sit alanları gibi imar yasağı olan yerleri işgal etmektedir. Üstelik bu yapılar, Kaş’ın yerli halkının ihtiyaçlarından kaynaklanan mütevazi yapılar değil; çoğu kiralama ve haksız kazanç elde etme amacına yönelik fırsatçıların inşaatlarıdır. 2015’ten bu yana eski ve yeni Kaş Belediye yönetimleri ve başta Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü olmak üzere kamu makamları bu arsız talanı sadece seyretmektedir. Zaman zaman yapılan sözde denetimler ve müdahaleler sonuç almaktan uzak, yasak savma gösterilerinden ibarettir. Kaş Belediyesi CHP Meclis Üyeleri bu konuda kapsamlı bir rapor hazırlamış, yasa dışı inşaatları tek tek tespit etmiş, duyurmuş, yazılı ve sözlü girişimler yapmış; ancak talanı önleyen bir sonuç elde edilememiştir”
“Değerlerimizi Korumak İçin Gerekirse Alanlara Çıkarız”
“Konuyla ilgili hazırladığımız raporu Antalya Valisi Münir Karaloğlu’na sunduk. Kaş Belediyesi’nin ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün görevlerini yerine getirmeyerek, bu kaçak yapılaşmaya göz yumduklarını ilettik. O nedenle bir kez daha durumu Antalya kamuoyuyla paylaşmak ve gereken önlemlerin ivedilikle alınması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya Valiliği ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığının ilgi ve dikkatine önemle sunmak istiyorum. Canımızı korumak için evlerimize kapanmamız kimseyi aldatmasın. Gerektiğinde vatanımızı, tarihimizi, doğamızı, denizimizi ve yeşilimizi korumak için sokağa, alanlara da çıkacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın”