17 Eylul 2020
AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin dış politikasını eleştirip hükümete "Türkiye niye Suriye'de? Türkiye niye Libya'da? Türkiye niye Doğu Akdeniz'de? Türkiye niye Afrika'da? Türkiye niye Balkanlar'da, Kafkasya'da ve
Orta Asya'da?" sorusunu yöneltenlere sorduğu 7 soruyla karşılık verdi.
Erdoğan konuşmasında şunları söyledi "Ne diyorlar? 'Türkiye niye Suriye'de?' diyorlar, 'Türkiye niye Libya'da?' diyorlar, 'Türkiye niye Doğu Akdeniz'de?' diyorlar, 'Türkiye niye Afrika'da?' diyorlar, 'Türkiye niye Balkanlar'da, Kafkasya'da ve Orta Asya'da?' diyorlar. Velhasıl 'Türkiye bunca mücadeleyi niye veriyor?' diyorlar.
ERDOĞAN'IN SORDUĞU 7 SORU
Peki onların haklı olabileceğini varsayarak, soruları tersinden sorarak, Türkiye bu mücadeleleri vermezse ne olacağı üzerine gelin hep birlikte mantık yürütelim. Mesela, Türkiye tamamen çekilirse Suriye bir anda barışa, huzura ve özgürlüğe mi kavuşur? Mesela Türkiye orada kurulan tezgahı görmezden gelirse ertesi gün Kuzey Irak tüm teröristlerden mi temizlenir? Mesela Türkiye yaşananlara sırtını dönerse Libya'da darbeciler köşelerine çekilip ülkenin yönetimini meşru iradeye mi bırakır. Mesela, Türkiye her şeyden vazgeçerse, Fransa, başındaki kifayetsiz muhterisin yol açtığı savrulmalardan kurtulup sağ duyulu bir siyasete mi yönelir? Mesela, Avrupa Birliği, Türkiye tüm haklarından feragat ederse uzunca bir zamandır ülkemize karşı uyguladığı çifte standardı terk edip bize verdiği sözleri tutmaya mı başlayacak? Mesela, böyle bir durumda bölgede hesabı olan devletler her şeyi bir kenara bırakarak çekip gidecekler mi? Mesela, sürekli ülkemize ekonomik tuzaklar kurmak için çabalayanlar pişman olup bize destek mi verecekler?
"AKLI BAŞINDA OLUP BU SORULARA 'EVET' DİYECEK KİMSEYİ GÖRMEDİM"
Şayet bu soruların hepsine gerçekçi ve samimi bir evet cevabı verilebilirse, izlediğimiz politikayı gözden geçirmek de üzerimize vacip hale gelir. Küçük bir kesim dışında Türkiye, özellikle Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içinde bu sorulara aklı başında olupta 'evet' cevabı verebilecek kimseyi görmedim, duymadım, tanımıyorum."
"BUNUN ADI TÜRKİYE MODELİDİR"
Günümüzde Avrupa ve Amerika coğrafyasının lafzı dışında demokrasi ile uzaktan yakından ilgileri kalmadığını dile getiren Erdoğan, "Kiminde faşizm, kiminde sömürgecilik, kiminde başka hastalıklar, ülkenin yönetimlerini ve toplumsal yapılarını tıpkı kanserli hücrelerin bünyeye yaptığı gibi hızla işgal etmektedir." ifadelerini kullandı.
"Biz, ülkemizi başkaları öyle istediği veya sadece onlardan öyle gördüğümüz için değil, milletimiz layık olduğu için kalkındırmaya, geliştirmeye, hak ve özgürlüklerin en geniş manada tesisi için çalışıyoruz." diyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Bunun adına demokrasi dememiz, tüm dünyadaki ortak kavram olduğu içindir. Avrupa ve Amerika, demokraside ve ekonomide tümüyle yerle yeksan olsa bile biz, milletimizi her alanda kalkındırmaya, hak ve özgürlüklerini genişletmeye devam edeceğiz. Kendimizle birlikte ister tarihi bağlara dayansın, ister yeni ilişkiler kurmuş olalım tüm dostlarımız, kardeşlerimiz için de aynı mücadeleyi vermekte kararlıyız. Bunun adı Türkiye modelidir. Başka bir yerde insani değerler üzerinde bina edilmiş böylesine samimi bir demokrasi, adil bir kalkınma hedefi, köklü bir hak ve adalet ideali bulamazsınız. İnşallah 2053 vizyonumuzu işte bu model üzerinde inşa edeceğiz."