Oyuncu Ahmet Kural, 2018 yılında şarkıcı Sıla Gençoğlu’nu darbettiği gerekçesiyle İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu ‘hakaret’, ‘yaralama’ ve ‘tehdit’ suçlarından toplamda 16 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılmıştı.
Yerel mahkemenin kararının ardından dosya İstinaf Mahkemesi’ne taşındı. Dosya üzerindeki incelemesini tamamlayan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararı bozdu.
Kararda şunlar kaydedildi:
* ‘Tehdit’, ‘hakaret’ ve ‘kasten yaralama’ suçlarının ceza miktarlarına yer verilerek, dosyanın basit yargılama usulü yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu,
* Tanık H.Z.T.’nin sanığın evinden gelen sesleri duyduğunun sabit olduğu, tanığın ses duymuş olmasına rağmen söylenen sözlerin net bir şekilde anlaşılabilir düzeyde duyma imkanı bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla olay saatine uygun düşecek şekilde mahallinde keşif yapılması gerektiği,
* Diğer tanıkların da dinlenerek, hakaret ve tehdit suçları yönünden mevcut delillerin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu,
* Dosyanın yeniden incelenmek ve hüküm kurulmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildi.
SILA’NIN AVUKATI: KEŞİF YAPILMASI İÇİN BOZULDU
Sıla’nın avukatı Dr. Rezan Epözdemir ise kararın ardından yazılı açıklama yaptı:
* İlk derece mahkemesi sıfatıyla yargılamayı gerçekleştiren İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararıyla sanık hakkında kasten yaralama suçundan 5 ay, tehdit suçundan 7 ay 17 gün ve hakaret suçundan da 4 ay 5 gün hapis cezasına hükmedilmiş ve anılan cezaların infazını ertelenmesine karar verilmişti.
* Anılan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Ceza Dairesi tarafından yerel mahkeme kararı, 1. yargı paketi dahilinde 17.10.2019 tarihli 7184 Sayılı Kanunu’nun 24. maddesiyle yürürlüğe giren basit yargılama usulünün somut olaya uygulanmaması, yalnızca tehdit ve hakaret suçlarına ilişkin olarak ise olayın yaşandığı evin yanında bulunan evde olay sırasında bulunan ve sesleri duyduğunu ifade eden tanık H.Z.T.’nin olayı duyduğunun sabit olduğu, fakat seslerin içeriğinin net bir şekilde anlaşılabilir düzeyde duyma imkanının bulunup bulunmadığının tespiti için olay mahallinde olay saatine uygun düşecek şekilde keşif yapılması gerekçesiyle bozulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kasten yaralama suçuna ilişkin esastan bozma kararı verilmediğinin belirtildiği açıklamada, “Sanığın kasten yaralama suçunun gerçekleşmediğine yönelik itirazları esastan reddedilmiş, sadece diğer tüm davalarda karar verildiği gibi dava sonrası yürürlüğe giren Basit Yargılama usulünün tatbik edilmesi gerektiği belirtilmiştir” ifadelerine yer verildi.